SUÇ VASFININ DEĞİŞMESİ
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca hakim
iddianamede gösterilen fiilin hukuki değerlendirmesini yaparken iddia ve
savunmayla bağlı değildir. Yalnızca fiil ve fail unsurları bakımından
yargılamanın sınırlılığı söz konusu olmaktadır. Bu nedenle kovuşturma
aşamasında mahkeme şüpheli tarafından gerçekleştirilen eylemlerin farklı bir
suçun unsurlarını meydana getirdiğine yönelik kanaat oluşturursa suç vasfı
değişir.
Mahkeme, iddianamede açıklanan fiil dışına
çıkamaz ise de, suçu nitelemede özgürdür. Mahkemenin fiilin kanıtlandığını ve
suç oluşturduğunu kabul etmesi durumunda, o fiilin kanunun hangi maddesine
uyduğunu belirlemesi gerekir.
CMK Madde 225 – (1) Hüküm, ancak iddianamede unsurları
gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. (2) Mahkeme, fiilin
nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir.
Kanun koyucu bu
düzenlemeyle; iddianamede anlatılan fiil değişmemiş olmakla birlikte, o fiilin
hukuksal niteliğinde değişiklik olması halinde sanığa ek savunma hakkı
verilerek değişen suç vasfına göre hüküm kurulmasına imkân
sağlamıştır. Bu düzenlemenin sonucu olarak mahkeme, fiilin hangi suçu
oluşturacağına ilişkin nitelendirmede iddia ve savunmayla bağlı değildir.
Suç vasfındaki
değişiklik şüphelinin lehine olabileceği gibi aleyhine olması da mümkündür.
Örneğin vuku bulan eylemlerin cinsel saldırı suçunu oluşturduğundan bahisle
iddianame oluşturulsa dahi yargılama aşamasında mahkeme bunun daha az cezayı
gerektiren cinsel taciz suçunu oluşturduğu yönünde bir karar verebilir. Buna
karşın kasten yaralama suçu minvalinde oluşturulan bir iddianame doğrultusunda
başlanan yargılamada eylemlerin öldürmeye teşebbüs suçunu meydana getirdiğine
kanaat kılınıp suç vasfının
değişmesi nedeniyle daha
ağır cezalara da hükmedilebilir. Ancak 226. madde sanığı koruyucu bir hüküm
getirmiştir. Buna göre;
“CMK’nun 226.
maddesinde de; “Sanık, suçun hukukî niteliğinin değişmesinden önce haber
verilip de savunmasını yapabilecek bir hâlde bulundurulmadıkça, iddianamede
kanunî unsurları gösterilen suçun değindiği kanun hükmünden başkasıyla mahkûm
edilemez. Cezanın artırılmasını veya cezaya ek olarak güvenlik tedbirlerinin
uygulanmasını gerektirecek hâller, ilk defa duruşma sırasında ortaya çıktığında
aynı hüküm uygulanır. Ek savunma verilmesini gerektiren hâllerde istem üzerine
sanığa ek savunmasını hazırlaması için süre verilir. Yukarıdaki fıkralarda
yazılı bildirimler, varsa müdafie yapılır. Müdafi sanığa tanınan haklardan onun
gibi yararlanır” hükmü getirilmiştir.
Sonuç olarak
iddianamede belirtilen suç fiilinin yapısı aynı kalmakla beraber, hukuki
nitelendirmesinde, sanık için daha ağır veya daha hafif cezaya hükmedilecek
şekilde değişiklik yapılabilir. Zira yukarıda anlatıldığı gibi, mahkeme fiilin
nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değil, serbesttir. Ancak
mahkemenin bu serbestisinin sınırlarını CMK 226/1 çizer. Burada sınır, sanığın,
anayasal bir hak olan ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında olan savunma
hakkının korunmasıdır.
Av. Ertuğrul SARI
Kaynak :
tugsanyilmaz.av.tr/ceza-hukuku/ceza-davasinda-suc-vasfinin-degismesi-nedir